Hem insan sağlığını, hem de dünya ekonomisini tehdit eden küresel bir kriz, modern medeniyet anlayışının yeniden gözden geçirilmesine sebep olacaktır.
Bugün Corona virüsünden nasibini almayan ülke neredeyse yok denebilecek düzeyde.
Bunun sonucu olarak da sadece belirli bir bölge değil, tüm dünya bu virüsün etkileri ve neticeleri ile mücadele etmek durumunda kalıyor.
Avrupa ve batı bloğundaki ülkelerin geldiği nokta ise her yönüyle içler acısı diyebiliriz. Çin’den yola çıkan, adeta ışık hızıyla Avrupa’ya yayılan virüs, insan sağlığını ve ülke ekonomilerini etkilediği gibi Avrupa ülkeleri arasındaki bencilliği de günyüzüne çıkardı. Hükümetler ve birlik genelindeki dayanışma, kritik bir sınav sürecinden geçiyor.
Onlarca ülkeden, 500 milyondan fazla nifustan oluşan Avrupa Birliği, kendi arasında dahi dayanışmayı sağlayamıyor. Hatta tam aksine birbirlerinin tıbbi malzemelerine el koyacak kadar bencil olabiliyorlar.
Modern dünyanın ulaştığı seviyeyi iyi okumak, doğru anlamak gerekir. Ortada bir birlik olmasına rağmen, her ülkenin neden ayrı ayrı olarak mücadele gayretinde olduğu büyük bir soru işareti.
Özellikle tıbbi malzeme ve ekonomik anlamda çok ciddi yardım çağrıları yapılıyor. Yani olağanüstü bir süreç yaşanıyor olsa da talepler karşılık bulamıyor. İtalya ve İspanya adeta kaderine terkedilmiş durumda. Özellikle en fazla ölüm sayısına ulaşmış olan İtalya, Çin’den yardım istiyor, Türkiye’den gelen tıbbi malzeme desteğine duygulanıyorsa, birliğin varlığı sorgulanmalıdır.
Carnegie Avrupa araştırma örgütünden uzman Judy Dempsey, son derece çarpıcı tespitlerde bulunmuş. Aşağıda yazılanlar benim düşüncelerim değil, uzman Judy Dempsey’in görüşleridir.
“Mantıklı düşünürsek, şu anda İtalya’yı ve İspanya’yı kasıp kavuran ve bütün Avrupa’ya yayılan
Corona virüsü, AB’nin bencillikten ve ulusal bireycilikten uzaklaşıp dayanışma ve Avrupa entegrasyonuna yaklaşması için ideal bir fırsat olmalı. Ancak pandemi bunun tam tersine yol açmış gibi görünüyor.”
Evet, krizi fırsata çevirebilirdik. Aramızdaki dayanışmayı sağlayabilirdik. Ancak kriz ile aradaki kopukluk saklanamaz bir hal aldı diyor uzman Judy Dempsey.
Meseleye biraz daha derinlemesine baktığımızda ise çok daha ilginç detaylar ile karşılaşıyoruz.
Birlik yasalarına göre, üye ülkelerin doğal veya insan kaynaklı bir afetle mücadele için birbirlerine destek olması gerekiyor.
Ancak Almanya ve Fransa, ihtiyaç duyulacak tıbbi malzemelerin ihracatını yasaklayarak bu yasaya aykırı davrandı. Bu yasak geçtiğimiz günlerde hafifletilmeye başlansa da gerçek niyetin unutulmayacağı, yaşananların modern Avrupa anlayışının günümüzdeki tezahürü olarak hatırlanacağı aşikar.
Tüm dünya gibi Avrupa’da büyük bir sınavdan geçiyor.
Fakat belli ki bu sınav sadece insan sağlığından ve ekonomiden ibaret olmayacak. Avrupa dayanışmasının içi boşaltılmış karton bir kutudan ibaret olduğu şimdiden anlaşıldı çünkü.
Krizin yeni büyüdüğü, belkide sınavın daha henüz başladığı Avrupa için artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı bir gerçek.