Sıkılmak için evde olmayı bekleyenler kadar üretmek için evde olmayı fırsat bilenler de var. Çünkü daha çok çalışmak, üretmek, mutlu olmak, mutlu etmek ve sayabileceğimiz birçok şey için evimiz harika bir mekan. Yalnızca farkedilmeyi bekliyor.
Zor günler yaşıyoruz. Bu günlerin zorluğuyla baş etmek elimizde olduğu gibi zaten zor olan süreci daha da zorlaştırmak da elimizde. Zira birçoğu dışarıya çıkamamayı açık hapis gibi nitelendirirken, bence çok daha büyük bir çoğunluk evde olma nimetini çok iyi değerlendiriyor. Öyle değil mi ki niyetimiz günü olabildiğince kaliteli geçirmek olsun da bu konuda bir şey yapmayalım.. İnsanoğlu yeterki istesin, bir yolunu bulur. İşte meselemiz tam da bu. İstemek! Ne istediğimizi bilmezsek eğer, ne yapacağımızı da bilemeyiz. O yüzden ilk adım isteklerimizi belirlemek olmalı. Evde geçirdiğimiz bu süreci bize verilmiş bir mesaj olarak alıp herkes kendi görevini belirlemeli. Neden böyle düşünmeliyiz peki?
Çünkü biz hep demez miyiz buradaysam yapacak bir şeylerim olmalı. Bu coğrafyada yaşıyorsam bir sebebi var. E evdeyken mi yapacak bir şey yok??
Elbette var. Bize daha iyi hissettirmesi açısından plan yapmakta fayda var. Kastettiğim hiçbir zaman başarılı olamadığım haftalık plan değil tabii ki. Günü planlamaktan bahsediyorum. Bunu yaparken günü saatlere bölüp kendimizi o saat aralıklarında belirlediğimiz görevleri yerine getirirken robot gibi hissetmek yerine, tamda biz Müslümanların yapması gerektiği gibi beşe bölmek kulağa en tatlı gelen. Hayatımızı namaz vakitlerine göre belirlemek inanılmaz derecede haz veriyor insana, deneyenler iyi bilir. Günün dokunulmaz belli sınırları var düşünsenize, nefes aldığımız, enerji topladığımız, huzur bulduğumuz namaz vakitleri…
Benim önerim bu ama herkes kendine göre günü istediği kadar parçaya bölebilir. Daha sonra o aralıklarda tamamlamak üzere görevler belirlenmeli.
Bunlar; rutin ev işleri, yemek hazırlığı, çocuklarımızla oyun oynamak, onlara dersleri konusunda destek sağlamak, kitap okumak, hoşlandığınız bir uğraş, ebeveyn saati…
Bu liste uzadıkça uzar ancak mühim olan bunu her bireyin kendine, kendi ailesine göre belirlemesi.
Unutmayın üretmek insana en iyi gelen ve en mutlu hissettiren şeylerden biridir, tabii ki ortaya bir yemek koymak ta üretmektir.
Dışarı çıkamadığı için sıkılmak yerine evin tadını çıkarmaya çalışmak, bütün gün televizyon izlemek yerine bir iki kitap karıştırmak hem gözümüze hem gönlümüze iyi gelecektir.
#dışarıçıkmaevintadınıçıkar