Gerçekten de içinde bulunduğumuz gün o kadar çekilmez mi?
Son günlerde gerek paylaşımları gerekse söylemleriyle insanlar evde bulunmamızın bugünkü kadar önem taşımadığı günleri yad ediyorlar.
Güzel günler elbette anılır ancak böyle bir durumda odağımız bu mu olmalı?
Bence hayır!
Nefes alabildiğimiz, hastanede bu virüs ya da başka hastalıklarla mücadele etmek durumunda olmadığımız, biraz daha özelleştirmek gerekirse çoğu kahvaltıyı, öğle yemeğini evimizde ailemizle yapma fırsatını çok az yakalarken şu an onlarla aynı sofrayı daha çok paylaşabiliyor olmamız…
Bunlar bizim için çok şey ifade etmeli, yeter ki meselenin bu tarafından bakalım. Bu durum bir süreç Allah’ın izniyle ve geçtiğinde birçok şey değişmiş olsa da dünya telaşı iş koşuşturmacası yine tüm yoğunluğuyla bizimle olacak.
O halde, keşke dememek adına evimizde yapabileceğimiz etkinliklere odaklanalım!
Motivasyon kaynağınızı keşfedin. İşe gittiğiniz günlerde size ne iyi geliyordu. Belki bir kahve gününüzü aydınlatıyordu ya da çayy 😊 değişen ne? Mekan..
Peki bu o kahveyi ya da çayı içmeye engel mi? Tabii ki değil.
Evinde işini yürütenler bu rutini hiç değiştirmeden devam edebilirler.
İşini evde yürütemeyenler ise tüm bu rutinleri yaparak evde bir şeyler üretmenin peşine düşsünler.
Güneşli günlerde yapılacak tek şey gezmek değildir. Mesela temizlikle yakından ilgilenenler böyle günler için tam temizlik havası, tam çamaşır havası falan derler.
Bu günler bahar temizliği için bir fırsat, bu günler bitmeyen ve hatta başlanmayıp sırasını bekleyen o kitapları okumak için bir fırsat, bu günler mesai saati rutininde uykusunu alamayanlar için bir fırsat, bu günler gelecek güzel günlere yatırım yapmak için harika bir fırsat!
Sağlıcakla kalın.
#dışarıçıkmaevintadınıçıkar